32,4504$% -0.15
34,8290€% -0.66
40,7959£% -0.56
2.441,26%0,23
2.337,84%0,27
9.915,62%2,05
2073149฿%0.9095
Türkiye’nin halk arasında “kırmızı kitap” olarak anılan çok gizli ulusal güvenlik belgesinde, “devlet içindeki paralel yapılanmalarla” mücadeleye yönelik yeni tedbirlerin yer aldığı bildiriliyor.
Basında çıkan haberlere göre, sıklıkla “gizli anayasa” olarak anılan güncellenmiş Ulusal Güvenlik Politikası Belgesi’nde (MGSB), devlet içinde hiçbir yapı veya oluşumun paralel bir varlık olarak faaliyet göstermesine izin verilmeyeceği belirtiliyor.
2016’daki başarısız darbe girişiminin arkasındaki grup olan FETÖ’den artık belgede özel olarak bahsediliyor.
ABD merkezli lider Fetullah Gülen liderliğindeki örgüt, 250’den fazla kişinin ölümüyle ve 2 bin 700 civarında kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bir darbe girişiminde bulundu.
2022 yılı resmi rakamlarına göre Türkiye’de FETÖ bağlantılı 330 binden fazla kişi gözaltına alındı, 20 bine yakını ise halihazırda hapis cezasını çekiyor.
FETÖ, Türkiye, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Pakistan ve Körfez İşbirliği Konseyi tarafından terör örgütü olarak tanımlanıyor.
Hareket, güvenlik birimlerinin geçen ay 62 ilde 544 şüpheliyi yakaladığı kapsamlı bir operasyonun ardından geldi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha önce Milli Güvenlik Kurulu (MGK) genel sekreterliğine üst düzey güvenlik belgesinin revize edilmesi talimatını vermişti.
Revizyon süreci çeşitli bakanlıklardan ve ilgili kuruluşlardan görüş alınmasını içeriyordu. Güncellenen belgenin Nisan başındaki MGK toplantısında tartışılması bekleniyordu.
Raporlara göre güncelleme, devletin karşılaştığı hem iç hem de dış risklerin bir değerlendirmesini sağlamayı amaçladı.
Cumhurbaşkanının 15 Mayıs’taki sözleri, bir suç örgütüne yönelik devam eden soruşturmalar nedeniyle başkent Ankara’da üst düzey polis memurlarının açığa alınmasının hemen ardından geldi.
Erdoğan, FETÖ’nün devlet kurumlarına sızmasıyla paralellik kurdu. Bu tür gizli grupların yeniden ortaya çıkmasına karşı hükümetin tavrını vurguladı.
Özgür Özel: “Cumhurbaşkanlığı seçimini İmamoğlu veya Yavaş kazanacaktı”