32,4504$% -0.15
34,8290€% -0.66
40,7959£% -0.56
2.441,26%0,23
2.337,84%0,27
9.915,62%2,05
2073149฿%0.9095
DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, cezaevindeki eski HDP yöneticileri Demirtaş ve Yüksekdağ ile ilgili konuştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Partisi Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, önümüzdeki dönemde batı illerinde daha görünür olacaklarını söyledi ve Kobani davasına değindi. Tutuklu yargılanan ve hapis cezaları kesinleşen Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ hakkında ise şunları söyledi.
Tuncer Bakırhan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın dile getirdiği “normalleşme” sürecinin Kürtleri dışladığını söyledi.
İşte, Tuncer Bakırhan’ın o açıklamaları:
Kobani’nin hukuki değil siyasi bir dava olduğunu başından beri söyledik, kararlar da öyle. Kürtlerin siyasi yargılamayla cezalandırılması bizi dışladıklarını, (normalleşme gibi) bir niyetleri olmadığını açıkça ortaya koymuştur. Bunun sözde “normalleşme” sürecine denk gelmesi “Kürtlerin dışlanması” anlamına geliyor. Devletin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile normalleşme arayışını kastettiğini düşünüyorum.
Halihazırda birçok yönden işleyen bir siyasi gelenekten geliyoruz. Bir yanda festivaller var, diğer yanda gösteriler, mitingler var. Kobani kararları bizi biraz daha keskinleştirdi. AKP’nin yerel seçim yenilgisinden sonra rotasını daha demokratik bir platforma kaydırıp kaydırmayacağı konusunda tabanda tartışmalar yaşandı. Kararlar bu beklentileri ortadan kaldırdı. Aklında bu düşünce olan arkadaşlarımızın da zihinlerini netleştirdi. Bunun peşini bırakmayacağız, ulusal ve uluslararası alanda çok yoğun çalışmalar yürüteceğiz.
Birçok ülkede demokratik zemindeki kuruluşlar, siyasi partiler ve iletişim halinde olduğumuz hükümet kaynaklarıyla toplantılar yapılacak. Davaya yaklaşımımız ve taleplerimiz birçok dile çevrilecek. Kendi içimizde toplantılar ve mitinglerle bu konuyu toplumun en geniş kesimlerine anlatmaya çalışacağız. (Hükümet) katil ve yağmacı olduğumuza dair bir algı yarattı. Ancak olayın ne cinayet ne de yağma olduğu ortaya çıktı. Herkesin tamamen beraat etmesi gereken bir davadır. “Devletin birliğini ve vatanın bütünlüğünü bozma suçuna yardım etmek” diye bir suç uydurdular. Hiç kimse böyle bir maddeden dolayı mahkum edilmedi. Temyiz sürecinde bozulması gerekir.
Toplantıda çoğunlukla Kobani vakasını ve yapılması gerekenleri konuştuk. Pek çok değerli arkadaşımızın cezaevine girdiği bir partiyiz. Hem parmaklıklar ardında hem de dışarıdaki dostlarımızla ortak akıl ve ortak ruhla bu süreci ileriye taşıyabiliriz. Bunu Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş da dile getirdi. Cezaevleri de dışarısı da mücadele alanlarıdır. Daha güçlü bir şekilde bir araya gelmemiz gerekiyor.
Cezaevindeki arkadaşlarımızla daha güçlü bir diyalog ve temas kuracağız. Ortak mücadelemizi hep birlikte yürüteceğiz. Bunu kamuoyu da görecektir. Cezaevinde olmaları siyaseten hareketsiz oldukları anlamına gelmemeli, biz onları öyle görmüyoruz. Biz ortak bir mücadelenin ortağıyız.
Şartlarımız ve imkanlarımız dahilinde bir şeyler yapmaya çalıştık. Bu konuda vicdanımız nettir. Son iki gündür yüzlerce arkadaşımız gözaltına alındı, tutuklandı. Kolay siyasi koşullarımız yok. Gerçek potansiyelimizi hemen harekete geçirmemiz mümkün değil. Ama biz bunu kırmaya çalışıyoruz. Arkadaşlarımızın önerileri ve eleştirileri var. Haklılar, biz de katılıyoruz, daha fazlasını yapmamız lazım. Toplantılarımızın en önemli sonucu birlikte hareket etmektir.
CHP Ankara’da ’emekli mitingi’ için hazırlanıyor